Güdüllü Köyü

Osmanlı döneminde, 1500’lü yıllardan itibaren yaklaşık 600 bin Nogay, Anadolu’ya göç etmiştir. Bu göçmenlerin büyük bir kısmı, dönemin Konya vilayetine yerleştirilmiştir, bazıları ise Karadeniz bölgesinde kalmıştır.

İlk yıllarda, Osmanlı fermanına uygun olarak, yerleşik köylere 30’ar haneyi geçmeyecek şekilde iskân edilmiş ve yerleşik düzene geçmeleri için her iki haneye bir öküz, her hane başına ise bir kile buğday tohumu verilmiştir. Ancak bu yardımlar yeterli olmamış ve halk, kendi geçimini sağlama noktasına gelene kadar büyük zorluklar yaşamıştır.

Yerleşik halkla uyumsuzluklar nedeniyle, Nogaylar genellikle köylerin kırsal kesimlerine veya yüksek dağ bölgelerine yerleşmeyi tercih etmiştir. Zamanla, Nogay köylerinde Nogay nüfusu azalmıştır.

Güdüllü Köyü’nde Osmanlı döneminde cami bulunmamaktadır. Bunun yerine köy halkı, ibadetlerini “oda” adı verilen yerlerde yapardı. Genellikle Cuma namazlarını, Çaycuma Nehri kenarındaki merkez camide kılarlardı. Cuma namazına geldiklerinde, aynı zamanda pazara da inerlerdi. Çaycuma pazarında ürünlerini satar, aynı zamanda haftalık ihtiyaçlarını temin ederlerdi. Köylüler, pazara 450 metre yükseklikten genellikle öküz arabalarıyla giderlerdi.

Köyde cami, ancak Cumhuriyet dönemiyle birlikte yapılmıştır ve köy yolu da yine bu dönemde açılmıştır.

Bugün, köy halkının büyük çoğunluğu halen tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlamaktadır.